
Birkaç saniyelik bir sessizlik, bazen her şeyin önüne geçebilir. Konuşmalarınızda karşınızdakinin bir şey söyleyecek diye beklerken, bu anlar bazen kaygı dolu bir boşluk halini alır. İşte bu, “snoob” denen fenomenin ta kendisidir.
Çoğumuz buna defalarca şahit olmuşuzdur: Küçük sohbetlerde, arkadaşlarımızla ya da partnerimizle yapılan konuşmalarda, birdenbire herkes susar ve o sessizlik, tüm ortamı etkisi altına alır. Kimi için bu sessizlik endişe verici bir alarm, kimileri içinse tamamen doğal bir duraklama.
Ama birçoğumuz için bu durum, huzursuzluk yaratır. Peki ya bu sessizlikle daha barışçıl bir ilişki kurabilsek?
Snoob, ilk kez Fifty Words for Snow adlı bir podcast’te ortaya çıkmıştır. Sunucular Maggie Rowe ve Emily Garcés, dilin eksik gördükleri, ihtiyaç duyduğumuz kelimelere dair keşifler yaparken bu terimi duyurmuşlardır. Terminin ortaya çıkışından sonra, çoğumuzda “neden sessiz olduklarında panikliyoruz?” sorusunu gündeme getirmiştir.
Neden sessizlik bizi rahatsız eder?
Psikolog Dean McKay’e göre, insan beyni konuşmaların kesilmesinden kaygı duyar. Bir duraklama anı geldiğinde, beynimiz devreye girer ve “Ne oldu, neden kimse konuşmuyor?” sorusu hızla zihinlerimizi sarar.
Bu, evrimsel bir tepki olarak kabul edilebilir; çünkü tarihsel olarak, sessizlik bir tehdit olarak algılanmış ve karşıdakinin niyetleri hakkında birçok belirsizlik yaratmıştır. Ancak, tüm bu kaygılara rağmen, sessizlik bir tehdit değil, aslında fırsat olabilir.
Kaygılı kişiler, özellikle sessizlik anlarında, durumu genellikle olumsuz şekilde yorumlarlar. Zihinsel okuma dediğimiz süreçte, insanlar başkalarının sessizliğini kendilerine yönelik bir eleştiri veya hoşnutsuzluk olarak algılayabilirler.
Ancak uzmanlar, bu tür varsayımların çoğunlukla yanıltıcı olduğunu vurguluyor. Birisi sessizse, bu onların bir şeyleri düşünmekte olduklarını ya da sadece zaman geçirmek istediklerini gösteriyor olabilir; kişisel bir mesele değil.
Bazen sessizlik, dinleme ve anlamanın en güzel hali olabilir. İyi bir dinleyici olmak, aslında karşınızdakine duygusal bir alan sunmak demektir. Biraz sessiz kaldığınızda, karşınızdaki kişinin kendini ifade etmesine olanak sağlarsınız. Bu tür bir sessizlik, aranızdaki güveni ve samimiyeti artırabilir. Hem de gereksiz kelimelerden kaçınarak, daha derin bir bağ kurmanıza yardımcı olabilir.
Sessizlikle barışmak, aslında sadece başkalarıyla değil, kendimizle de bir barış anlamına gelir. Zihinsel olarak rahatlayıp, bu anların geçici olduğunu kabul ettiğimizde, daha sağlıklı bir sosyal etkileşim içinde olabiliriz.
Sorular sorarak, sohbeti canlandırmak veya sadece sessizliğin tadını çıkararak, konuşmalara yeni bir yön verebiliriz. Unutmayın: O an karşınızdaki kişiyle aynı sessizlikte olmak, bazen hiçbir şey söylemeden daha fazla anlam ifade edebilir.