Bebeklerde kaygı, bebeğin bakım veren kişiye çok bağlanması ve bırakamamasıyla ilişkilidir. Kaygı, 6-8 aylık bebeklerde yaşanan normal bir durumdur.
Bebekler henüz etrafı tam anlayamadıklarından, bakım veren kişi onları bıraktığı zaman sonsuza kadar geri gelmeyeceklerini, onları kaybettiklerini düşünürler. Bundan dolayı da kaygı oluşur.
Çocuklarda da görülebilen bu durumun belirtileri ‘uykuya dalmada zorluk, ayrılık gerçekleşirkenki ağlama/öfke krizleri, ayrıyken sürekli ebeyvnlerle konuşma/mesajlaşma isteği, gece tek yatmama, sosyal çevre oluşturamama’ şeklindedir. Fakat okulda başarılı olup ayrılma anksiyetesi yaşayan çocuklar da görülmüştür; bu yüzden belirtilerin hepsi aynı anda olmayabilir.
Bebeklerde, bakımveren kişi dışındaki bireylerle konuşma ve etkileşime girme sonrası bu durum yavaşça azalır ve 4 yaşındayken tamamen kaybolması gerekir.
Eğer bu durum 4 yaşından sonra da devam ediyorsa, çocuğunuzda ‘Ayrılık Kaygısı Bozukluğu(AKB)’ olabilir.
Bu kaygının tedavisinde ebeveynlerin yapabileceği şeyler çocukla etkileşim ve çocuğa zaman vermektir.
4 yaş sonrası için kesinlikle ilgili doktora gidilmesi gerekse de öncesinde ebeyenlerin, ilgili doktor kontrolünde, uygulayabileceği bazı yöntemler vardır. Bu yöntemler kaygıyı rahatlabilir ve yavaş yavaş azalmasına, bitmesine sebep olabilir:
- Bebeklik döneminden itibaren, bu durumun ağırlaşmaması için her zaman bebekle aynı yerde yatmamanız gerekmektedir.
- AKB süresince, ebeveynlerin çocuklarla kaliteli zaman geçirmesi önemlidir.
- Çocuğunuza ağlamasının gereksiz olduğunu söyleyip kızmak yerine yaşadığı durumu anladığınızı belli etmeniz, sabırlı olmanız gerekir.
- Üzgün değil, mutlu ve neşeli ayrılmalısınız. Ayrılmadan önce, ne zaman döneceğinizi söyleyiniz. Bu süreçte belirsizlikten kaçınmanız, çocuğunuza net olmanız gerekecektir. Ayrıca ayrı kalma sürelerini yavaş yavaş arttırmanız gerekmektedir.