Yeni doğan bebekler, gözlerini dünyaya açtıkları ilk andan itibaren tamamen savunmasız bir durumda olur. Her ne kadar anne babaya muhtaç olsa da ufak reflekslerle kendini korumaya çalışırlar. Bu durum tamamen doğuştan gelen bir özelliktir. Bebeğin eline dokunduğunuzda, bebeğin parmaklarınızı kavraması veya yüzüne yaklaştığınızda gözlerini kırpması da bu durumun en önemli göstergelerindendir.
Refleksler, kişilerin ani gelişen olaylara karşı verdiği istem dışı tepkilerdir. Bu içgüdüsel hareketler kişilerde doğumdan itibaren görülmeye başlar. Refleksler, özellikle bebekler için hayati bir öneme sahiptir. Bunların başında emme refleksi gelir. Çünkü bir bebeğin yaşamını sürdürebilmesi için anne sütünü alabilme kabiliyetine sahip olması gerekir. Bu nedenle bebek, kimsenin bir şey öğretmesine ihtiyaç duymadan emme refleksi ile beslenir.
Refleksler, bebek gelişiminde önemli ipuçlarıdırBebekler için emme refleksi dışında önem taşıyan çeşitli refleksler vardır. Bunlar arasında ise arama-emme refleksi, moro sıçrama ve tonik boyun refleksi, yürüme, yakalama ve aksırma-öksürme refleksi sayılabilir. Bu refleksler bebeğin santral sinir sisteminde herhangi bir problemin olup olmadığını gösteren ipuçlarıdır. Bu nedenle bebeklerin doğumun hemen ardından mutlaka nörolojik muayenelerin yapılması gerekir.
Bebeğin doğumuyla görülen arama-emme refleksi, tamamen beslenme içgüdüsü ile ortaya çıkar. Bebeğin dudak çevresine veya yanaklarına dokunulduğunda bebek otomatikman yüzünü o yöne doğru çevirir ve emmeye hazırlık yapar. Bu refleks, 3 ile 7 aya kadar sürebilir. Arama-emme refleksi daha uzun süreler devam ediyor ise anne babaların çok dikkat etmesi gerekir. Çünkü 7 aydan fazla süren bu refleks, beyin hasarı habercisi olabilir. Arama-emme refleksinin hiç görülmemesi ise beyin sapında doğumsal bozuklukları, travma ve sinir sistemini içine alan ağır enfeksiyon durumlarını işaret edebilir.
Moro (sıçrama) refleksiYeni doğan bebeklerin sağlıklı olduğunun bir göstergesi olan moro (sıçrama) refleksi, bebeğin duyduğu yüksek seslere ve ani hareketlere verdiği tepkidir. Cam veya kapıların hızla çarpması ya da bir cismin yere düşmesi durumunda bebeğin moro refleksi devreye girer. Bu refleks sonucu bebek, olduğu yerde sıçrar ve ellerini hızla göğsüne çeker. Sıçrama refleksi, genel olarak 3 aydan itibaren kaybolmaya başlar. Fakat bazen 6 aya kadar devam ettiği de görülebilir. Bu refleksin görülmemesi bebekte santral sinir sisteminin zedelenmesini ya da farklı bir hastalığın baskılandığının habercisi olabilir. Bunların yanı sıra ani seslere ve hareketlere bebeğin tek bir kısmı ile (sağ veya sol) tepki vermesi, hareket etmeyen diğer kol veya bacakta sinir felcinin veya köprücük kemiğinde kırığın varlığını gösterebilir. Tek taraflı sıçrama refleksinin uzun sürmesi ise beyin hasarını işaret edebilir.
Yakalama refleksiBebeğin avucuna ya da ayaklarına doğru parmak veya herhangi bir cisim uzatıldığında bebek, içgüdüsel olarak parmaklarını içeri kıvırarak cismi kavramaya çalışır. Bu durum yakalama refleksi olarak açıklanır. Bebekte bu refleks, anne karnındaki 28. haftada başlarken, doğduktan sonraki 2. ayda kendiliğinden kaybolur. Çünkü bebek, 2 aylıkken bilinçli olarak cisimleri yakalamaya başlar. Fakat bebeğin ayaklarındaki refleks 10. aya devam edebilir. Yine yakalama refleksinin görülmemesi gibi durumlarda sinirlerde oluşabilecek bozukluklardan şüphelenilebilir.
Tonik boyun refleksiYatar pozisyondaki bebeğin başı birden bire herhangi bir tarafa çevrildiğinde, otomatik olarak bebeğin kol ve bacağında dışa doğru açılma görülür. Bu refleks doğumdan 3 ya da 4 hafta sonra daha belirgin şekilde ortaya çıkar, 3 veya 4. ayda ise azalma gösterir. Bu refleksin 4 aydan daha uzun sürmesi serebral palsi hastalığını akıllara getirebilir.
Yürüme refleksiKoltuk altlarından tutularak yere basması sağlanan bebeklerde adım atma eğilimi görülür. Gereken zamanda doğan bebekler ayak tabanlarını yere tam olarak basabilirken, erken doğan bebekler ayak parmaklarının ucunda yürümeye çalışır. Bu yürüme refleksi doğumdan sonraki 4. aydan itibaren kaybolur.
Aksırma-öksürme refleksiYeni doğan bebekler hava yollarını açabilmek için yine içgüdüsel olarak aksırma öksürme refleksi ortaya çıkarır. Bebekler bu refleks sonucu aksırarak üst, öksürerek ise alt solunum yolunu temizler. Bebekler bu refleksini ise yaşamları boyu kaybetmez