Geleneksel tıbbın modern bilimin ışığında nasıl evrildiğini anlamak, insan sağlığı üzerindeki eski inanışların ne denli ilginç olduğunu gözler önüne seriyor. Yeni doğan bebeklerde sarılık hastalığını önleme amacıyla kullanılan sarı tülbentler, bu eski inançlardan sadece biri. Ancak günümüzde bu geleneksel yöntemlerin etkinliği konusunda farklı bir bakış açısı hakim.
Geçmişte, yaz aylarında doğan bebekler sarılığın önüne geçmek için sıkça güneşe çıkarılırdı. Bu uygulamanın ardında, güneş ışığının sarılığı tedavi edici etkisi olduğu düşüncesi yatıyordu. Güneşin ultraviyole ışınları, bilinen etkileriyle bazı cilt hastalıklarına iyi gelebilirken, bu yöntemin etkinliği hakkında net bilimsel veriler bulunmamakta. Bu yüzden, yaz mevsiminde doğan bebeklerde sarılığın iyileştiği düşünülse de, bu uygulamanın modern tıp tarafından önerilmediğini belirtmek gerekir.
Yaz mevsiminde doğmayan bebekler için ise, güneşin rengini taklit eden sarı tülbentlerin kullanıldığı görülmüştür.
Sarı tülbentlerin bebeklerin sarılığa karşı koruyucu olduğu veya mevcut sarılığı iyileştirdiği inancı, eski dönemlerde yaygın bir uygulamaydı. Ancak, tıp biliminin ilerlemesiyle birlikte bu yöntemlerin etkinliği sorgulanmaya başlandı.
Günümüzde, uzmanlar bebeklerin sarı renklerden uzak tutulmasını tavsiye ediyor. Bunun nedeni, sarı rengin sarılığın belirtilerini gizleyebilmesi ve bu durumun doktorlar tarafından teşhis edilmesini zorlaştırması.
Çünkü sarılık, bebeklerde yaygın bir durum olup, cilt ve gözlerde sarı renklenme ile kendini gösterir. Ancak bu belirtiler sarı renkli ortamlar altında fark edilemeyebilir.