Çocukların, özellikle üst solunum yolu enfeksiyonlarına karşı daha hassas olabileceğini vurgulayan uzmanlar, ishal, bulantı ve kusma gibi belirtileri olan hastalıklara da dikkat edilmesi gerektiğini belirtiyor.
Kızamık, kızamıkçık, kabakulak ve su çiçeği gibi bulaşıcı hastalıkların yayılma riski de bu dönemde artış gösterebilir. Kapalı alanlarda virüs ve bakterilerin hızla yayılır, üst solunum yolu enfeksiyonlarının yanı sıra ishal ve kusma vakalarının da artabilir. Sağlıklı çocukların yılda 10-12 kez üst solunum yolu enfeksiyonu geçirmesinin normaldir, önemli olan enfeksiyonların hafif veya ağır geçip geçmediğidir.
Anaokulu ve birinci sınıf çağındaki çocukların hijyen kurallarına dikkat etmesi gerekir. Ailelere ise bu konuda büyük görev düşmekte.
Çocukların ellerini yemeklerden önce, tuvalet sonrası ve ağzına götürme durumlarında en az 20 saniye su ve sabunla yıkamalıdır. Ayrıca, kapalı ortamların düzenli olarak havalandırılması ve çocukların ders aralarında dışarı çıkmaları gerekir.
Aşıların tamamlanmasının önemilidir. Asağlıklı beslenme ve düzenli uyku, çocuğun bağışıklığını güçlendirir. Özellikle katkı ve koruyucu maddeler içermeyen sağlıklı bir beslenme programı oluşturulması gerekir ve kahvaltının atlanmamalıdır. Çocukların en geç 9-10 gibi yatmaları ve aktif spor yapmaları da bağışıklık sistemlerini güçlendirecektir.
Gereksiz antibiyotik kullanımının vücut direncini düşürdüğünü bilinmelidir. Antibiyotiklerin sadece gerektiğinde ve doktor tavsiyesi ile kullanılıdır.
Burnu tıkalı çocuklar için evde serum fizyolojik ile tedavi yapılabilir. Ateşi 38 dereceyi geçen çocuklarda ateş düşürücüler kullanılması ve sıvı alımının artırılması gerekir. Üç günden uzun süren hastalıklar, yüksek ateş, yoğun balgamlı öksürük, hırıltı veya kulak ağrısı gibi belirtiler durumunda ise mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.