Son yıllarda yapılan araştırmalar, çocuklarda yaklaşık yüzde 3-5 oranında hipertansiyon bulunduğunu gösteriyor. Yetişkinler açısından son derece önemli olan bu sorun çocukluk çağında erişkinlerden farklı seyrediyor.
Erişkinlerde hipertansiyon vakalarının yaklaşık yüzde 90’ında herhangi bir neden bulunmuyor. Ancak şişmanlık, sigara, kötü beslenme ( tuzlu, yağlı, yüksek kalorili ), ailesel yatkınlık gibi risk faktörleri etkili olabiliyor. Bu tür yüksek tansiyona, birincil (primer) hipertansiyon deniyor. Hipertansiyon vakalarının kalan yüzde 10’u da eşlik eden bir hastalığa bağlı gelişen ikincil (sekonder) hipertansiyon olarak adlandırılıyor. Buna karşın çocukların yüzde 15’inde birincil, geri kalan yüzde 85’inde de ikincil hipertansiyon görülüyor.
Çocuk Nefrolojisi Uzmanı Prof. Dr. Ruhan Düşünsel, çocuklarda göülen hipertansiyonla ilgili merak edilenleri anlattı.
Çocuklarda hipertansiyon belirtileri
Çocuklarda hipertansiyon aileler tarafından fark edilmiyor. Bu nedenle sürekli baş ağrısı, baş dönmesi, bayılma, burun kanaması, uykuda horlama ve görmede bulanıklık gibi belirtiler olması durumunda hekime başvurulması gerekiyor.
Kötü beslenme ve hareketsiz yaşam tarzından strese kadar birçok faktör çocuklarda hipertansiyon için risk oluşturabiliyor. Sınav stresi ya da günlük hayatta yaşanan başka stresler, korku, heyecan, sevinç gibi duygusal durum değişiklikleri de kan basıncında yükselmeye neden oluyor. Özellikle lise ve üniversite sınavlarına hazırlanan çocuklarda masa başında geçirilen uzun süre ve abur cubur atıştırmalıklara bağlı gelişen kilo artışı ile birlikte hipertansiyon görülme riski de artıyor.
Çocuklarda tansiyon değeri kaç olmalı
Son yıllarda obezitenin artışıyla primer hipertansiyon görülme sıklığında da artış yaşandı. Peki, çocuklar için ideal kan basıncı değeri var mı? Çocukluk çağında erişkinlerde olduğu gibi hipertansiyon sınırı olarak tek bir değer söylemek mümkün değildir. Ancak, 0-18 yaş aralığındaki çocuk ve ergenlerin boy ve kilo takiplerinde kullanılan standart eğri ve tablolar gibi hipertansiyon tanımında da yaş, cins ve boya göre hazırlanmış persentil tabloları kullanılmaktadır. Buna göre; 90 persentilin altındaki değerler normal, 90-95 persentil arası yüksek kan basıncı ya da prehipertansiyon, 95 üstü ise hipertansiyon olarak adlandırılmaktadır.
Obezite görülme oranı son 30-40 yılda tüm dünyada ikiye katlandı. Dünya verilerine bakıldığında obezite oranının 1975’de kız çocuklarında yüzde 0,7, erkeklerde yüzde 0,9 olduğunu, ancak 2016’ya gelindiğinde bu oranların kızlarda yüzde 5,6 erkeklerde yüzde 7,8’e yükseldiğini görüyoruz. Bu rakamlar düşük görünebilir, ancak, bu rakamların önemli oranda obezite dediğimiz kısmı oluşturduğu gözden kaçırılmamalıdır. Dolayısıyla bunlara aşırı kilolu olma durumu da katıldığında bu oranlar yüzde 20–30’lara dek yükseliyor. Son dönemde ülkemizde yapılan araştırmalarda da okul çağı çocuklarında obez ve aşırı kilolu olmanın benzer oranlarda görüldüğü tespit edildi.
Çocuklarda hipertansiyon tedavisi
Çocukluk çağında başlayan obezite ve hipertansiyon ilerleyen yaşlarda daha büyük sorunlara yol açabiliyor. Başta kardiyovasküler hastalıklar, insülin direnci, tip2 diyabet, yağlı karaciğer hastalığı, psikolojik ve ortopedik sorunlar, uyku bozukluğu gibi birçok hastalıkların gelişmesine sebep oluyor. Günümüzde yaşam kayıplarının birinci sıradaki nedeni kalp krizi, beyin kanaması ve inme. Bunun altında yatan birincil neden ise hipertansiyon. Bu nedenle, biz hekimler öncelikle kilo vermeyi öneriyor ve önemsiyoruz. Buna non farmakolojik tedavi ya da yaşam tarzının düzenlenmesi adını veriyoruz. Kilo vermek kolay değil, ancak, düzenli yapılan egzersiz ve diyetle başarı sağlanıyor. Bu aşamada ailelerin de çocuklarına örnek olması, çocuklara sağlıklı yaşam için düzenli aktivite ve beslenme alışkanlıklarının erken yaşta kazandırılması gerekiyor.
Aileler çocuklarında hipertansiyon şüphesiyle hekime başvurduğunda öncelikle çocuğun boyu, kilosu ölçülüp vücut kitle indeksi hesaplanıyor. Abdominal obezite için karın çevresi, boy oranının tespit edilmesi gerekiyor. Vücut kitle indeksi yüzde 85’in altında olan çocuklar normal kabul ediliyor. Yüzde 85 ila 95 arası aşırı kilolu, yüzde 95’in üstü obez sayılıyor. Obezite, hipertansiyon ve kardiyovasküler hastalıklara yol açabiliyor, bu nedenle fazla kiloların ivedilikle verilmesi gerekiyor.