Bağlanma stilleri, insanların kişiler arası ilişkilerinde sergiledikleri davranış ve etkileşim biçimlerini yansıtan özel ilişki modelleridir.
Bu stiller, erken çocukluk döneminde ebeveynlerle kurulan ilişkilerin bir sonucu olarak şekillenir ve yaşam boyu etkilerini sürdürebilir.
Yetişkinlik döneminde, bu bağlanma stilleri romantik ilişkilerde ve diğer kişilerle olan ilişkilerde belirleyici olabilir.
Bağlanma stillerini anlamak için yapılan önemli bir deney, Mary Ainsworth’un “Yabancı Durum” deneyidir. Bu deneyde, 12-18 aylık bebekler ve bakım verenleri incelenir.
Deneyin temel amacı, bebeklerin anne veya bakım verenleri ile geliştirdiği duygusal bağı incelemektir. Deney sırasında, anne ve bebek bir odaya girerler ve bir süre oynarlar.
Ardından, bir yabancı kişi odaya girer. Anne, bebekle birlikteyken odayı terk eder ve bebek yabancı kişiyle yalnız kalır.
Deney sonuçlarına göre, bebeklerin geliştirdiği bağlanma stillerinin temel kaynağının anne veya bakım verenin davranışları olduğu anlaşılır.
Hassas ve duyarlı annelerin çocukları, ihtiyaçlarına yanıt verileceğine dair güven geliştirirler ve güvenli bağlanma stilini benimserler.
Daha az duyarlı anne veya bakım verenler ise çocuklarının ihtiyaçlarına yeterince yanıt veremedikleri için güvensiz bağlanma stilini geliştirme eğilimindedirler.
Özellikle annelerin bebeklerini ihmal ettiği durumlarda bebekler güvensiz bağlanma geliştirirler.
Bağlanma stilleri, genel olarak iki ana kategoriye ayrılır:
Güvenli bağlanma: Bu kategoride yer alan bireyler, ebeveynleri veya bakım verenleri ile güvenli bir ilişki kurarlar. İhtiyaçlarına duyarlılıkla yanıt verildiği için bu kişiler yetişkinlikte de güvenli bağlanma stilini sürdürme eğilimindedirler. Romantik ilişkilerde güvenmek, özgüven sahibi olmak ve duygusal olarak yakın ilişkilerden zevk almak gibi özellikleri vardır.
Güvensiz bağlanma ise kendi içinde üçe ayrılır:
- Kaygılı bağlanma: Kaygılı bağlanma stiline sahip bireyler, ebeveynlerinin yanıt verme konusunda tutarsız olduğunu düşünerek çocukluklarında güvensizlik geliştirirler. Yetişkinlikte romantik ilişkilerde başkalarına yakın olma konusunda isteksizdirler ve partnerlerinin duygularını sık sık sorgularlar. Yakın ilişkilerde duygusal olarak mesafeli hissederler.
- Kaçıngan bağlanma: Kaçıngan bağlanma stiline sahip bireyler, çocukluk dönemlerinde ebeveynlerine karşı bağımsız davranma eğilimindedirler. Romantik ilişkilerde zorluk yaşarlar, duygularını ifade etmekte zorlanırlar ve ilişkilerini sonlandırmakta daha az sıkıntı çekerler.
- Düzensiz bıağlanma: Bu kategori, bazen bağımsız davranma ve bazen de yakınlık arama davranışlarını içerir. Bu bireyler, bakım verenlerin tutarsız davranışlarının bir sonucu olarak düzensiz bir bağlanma stilini geliştirme eğilimindedirler.
Çocukluk döneminde geliştirilen bağlanma stilleri, yetişkinlik döneminde ilişkilerimizi belirlemede önemli bir rol oynar.
Ancak, bağlanma stilini değiştirmek mümkündür. İlk adım, kendi bağlanma stilinizi tanımaktır. Daha sonra, ihtiyaçlarınıza ve hissettiğinize odaklanarak bu stil üzerinde çalışabilirsiniz.
Zihinsel çarpıtmalarınızı fark ederek alternatif düşünceler geliştirebilir ve kendinizi daha iyi izleyebilirsiniz. Kendinizi iyi hissettirecek aktivitelere zaman ayırmak da önemlidir.
Eğer bağlanma stilleri sizi olumsuz etkiliyorsa, bir uzmandan psikolojik destek almayı düşünmek önemlidir.
Unutmayın ki, bu bilgiler yalnızca bilgilendirme amaçlıdır ve kişileri tanı ve tedaviye yönlendirme amacı taşımaz. Herhangi bir psikolojik sorun veya ilişki zorluğu yaşadığınızda, bir sağlık profesyoneli veya uzmana başvurmanız önemlidir.