Çay ve Kahve Tüketiminin Fazlasının Olumsuz Etkileri
Hayatımızın vazgeçilmez bir parçası olan çay ve kahve, birçok insan için günlük ritüellerin bir parçasıdır. Kimileri için enerji kaynağı olan bu içeceklerin, fazlasının zararlı etkilerini inceleyelim, özellikle soğuk hava dönemlerinde yoğun olarak tüketilen bu içeceklerin olası risklerine dikkat çekelim.
Çay ve Kahve Temel Bilgileri
Hayatımızın olmazsa olmaz içeceği suyu bir kenara bıraktığımızda, en fazla tüketilen içeceklerden biri çaydır. Çayın kökeni çok eski zamanlara dayanır. İlk olarak Çin ve Japonya gibi ülkelerde, uyanık kalmak ve meditasyon için tüketilmiştir. Kafein içeriği sayesinde uyanıklık süresini artırdığı için özellikle öğrenciler ve rahipler arasında popülerlik kazanmış, ardından dünya genelinde yaygınlaşmıştır.
Kahve, Etiyopya kökenli bir içecektir. Bir efsaneye göre, bir çoban keçilerine kahve çekirdekleri verdiğinde, keçilerin daha enerjik olduğunu fark etmiştir. Bu olayın ardından, rahipler manastırlarda uyanık kalabilmek için kahve içmeye başlamışlardır.
Kahve ve çay, zaman içinde Arap Yarımadası’na yayılmış, uzun bir süre Doğu ülkelerinde tüketilmiş, ancak 17. yüzyılda Avrupa’ya da ulaşmıştır. Farklı kaynaklar, çay ve kahvenin hem faydalı hem de zararlı etkilere sahip olduğunu iddia etmektedir.
Yeşil Çay
Yeşil çay, en sağlıklı çay türlerinden biridir ve polifenoller bakımından zengindir. Polifenol içeriği yüksek olan çaylar, sıcak olarak demlenip içilir. Yeşil çaydaki polifenoller, siyah çaydaki theflavinler ve thearubiginler gibi serbest radikalleri nötralize ederek DNA’yı koruyabilir.
Ancak, günlük yaşantımızda aşırı çay ve kahve tüketimi, bazı olumsuz sonuçlara yol açabilir. Yüksek miktarda kafein alımı, anksiyete, taşikardi, çarpıntı, uykusuzluk, huzursuzluk ve bulantı gibi sorunlara neden olabilir. Ayrıca yüksek kafein içeren kahve, yüksek kötü kolesterol (LDL) ile ilişkilendirilmiştir.
Araştırmalar, her şeyin dengede tutulması gerektiğini göstermektedir. Günlük çay ve kahve tüketiminin ölçüyü kaçırmaması çok önemlidir, özellikle kalp-damar hastalığı öyküsü olmayanlar için çay ve kahve tüketimine devam edebilirler.
Kahvenin Dikkatli Tüketilmesi Gerekir!
Kahve, bazı kişiler için dikkatli tüketilmesi gereken bir içecektir. Özellikle kalp ve yüksek tansiyon hastaları için çarpıntıya ve yüksek kan basıncına neden olabilir. Bu nedenle, kafeinsiz kahve tercih etmek, romatoid artrit olarak bilinen iltihaplı romatizmaya yol açabileceği iddia edilen kafeinsiz kahveye yönlendirebilir.
Fazla Çay ve Kahve Tüketiminin Zararları
Her şeyin aşırısının zararlı olduğu unutulmamalıdır. Fazla çay ve kahve tüketiminin sağlığa olumsuz etkileri vardır. Bu konunun yanı sıra şekersiz beslenmenin faydalarının da göz ardı edilmemesi gerekmektedir.
Kan Basıncını Yükseltebilir
Yüksek miktarda kafein alımı, sinir sistemi üzerinde uyarıcı etkiye sahiptir ve kan basıncını artırabilir. Yüksek kan basıncı, arterlere zarar verebilir ve kalp ve beyine olan kan akışını kısıtlayabilir. Bu, kalp krizi ve felç gibi ciddi sorunlara yol açabilir. Özellikle yüksek tansiyonu olan kişilerde kafeinin dozajına dikkat etmek önemlidir.
Anksiyeteyi Artırabilir
Kafein, adenozinin etkilerini engelleyerek enerji veren bir beyin kimyasalıdır. Yüksek miktarda tüketildiğinde, anksiyete ve sinirlilik gibi etkiler daha belirgin hale gelebilir.
Uykusuzluğa Yol Açabilir
Fazla çay ve kahve tüketimi, kişilerin uyanık kalmak için tercih ettiği bir yöntem olabilir. Ancak yüksek kafein alımının uyku süresini uzattığı gösterilmiştir. Kafeinin etkileri birkaç saat sürebilir ve özellikle akşam saatlerinde tüketildiğinde uyku kalitesini olumsuz etkileyebilir.
Sindirim Sorunlarına Neden Olabilir
Kafein, sindirim sistemini uyararak besinlerin hareketini hızlandırabilir. Bu nedenle fazla miktarda kafein alımı ishale yol açabilir. Ayrıca kafeinli içecekler, mide içeriğinin yemek borusuna geri gitmesini engelleyen kasların gevşemesine neden olabilir, bu da gastroözofageal reflü hastalığı belirtilerini artırabilir.
Bağımlılığa Neden Olabilir
Kafein içeren ürünlerin aşırı tüketimi, bazı beyin kimyasallarını tetikleyebilir ve uzun süreli kullanım sonrasında yoksunluk belirtilerine neden olabilir. 2012’de yapılan bir araştırmada, her gün kafein tüketen kişilerin kafeini bıraktıklarında baş ağrısı, yorgunluk ve diğer yoksunluk belirtilerinde artış yaşadığı bulunmuştur.
Günlük Çay ve Kahve Tüketimi
Sağlıklı yetişkinler için günlük tavsiye edilen kafein miktarı 400 mg’dir; ergenler için 300 mg; çocuklar için kilogram başına 2,5 mg; gebelik ve emzirme döneminde ise 200 mg’dır. Bu miktarlara dikkat ederek çay ve kahve tüketiminizi ayarlayabilirsiniz.
- 1 fincan Türk kahvesi (65-75 ml) yaklaşık 65 mg kafein içerir.
- 1 fincan siyah çay (150 ml) 40-55 mg kafein içerir.
- 1 fincan yeşil çay (150 ml) 25-45 mg kafein içerir.
- 1 kupa filtre kahve (180-200 ml) 120-170 mg kafein içerir.
Ayrıca çikolata (30 g = 60 mg kafein), kola (330 ml = 45 mg kafein) gibi besinlerde de kafein bulunduğunu unutmamak önemlidir. Çok fazla kafein içeren içecek ve yiyecekleri tüketen kişiler, kafeinin uyarıcı etkileri nedeniyle kalp atış hızının artmasına neden olabilir. Eğer kafein tüketiminden sonra kalp atış hızınızda veya ritminizde herhangi bir değişiklik fark ederseniz, kafein alımınızı azaltmanız önerilir.