Tiroid bezinin fazla ya da az çalıştığı durumda çeşitli metabolik rahatsızlıklar görülmeye başlanır.
Böyle durumlarda, beslenme şeklinde değişikliklere gidilerek ve ilaçla tedavi yöntemleri uygulanabilir. Tiroid nodüllerin de ise, cerrahi işlem gerekli olabilir.
Çevresel faktörler göz ardı edilmemeli
Türkiye’de guatr görülme sıklığının yaklaşık yüzde 30-40 oranındadır. Bu durumun en önemli sebebi iyot eksikliği olmakla beraber genetik ve çevresel faktörlerin de etkisinin olduğu bilinmektedir.
Tiroid bezi normal hormon ürettiği sürece guatr genellikle herhangi bir şikâyet oluşturmaz. Guatr, tiroid bezinin normal boyutlarından daha büyük olmasına verilen addır.
Tiroid bezi normal boyutlarından daha fazla ise diffüz guatr, eğer tiroit bezi üzerinde nodül dediğimiz oluşumlar mevcutsa buna nodüler guatr adı verilmektedir.
Nodüler guatr olan kişilerde nodül boyutu 1 cm üzerinde ise mutlaka ince iğne aspirasyon biyopsisiyle nodülün iyi veya kötü huylu olduğu araştırılmalıdır.
Unutkanlık ve depresyon görülebilir
Hastalık, tiroid bezinin doğumsal yokluğu, hashimoto hastalığı, iyot eksikliği, tiroid cerrahisi sonrası ilaçlara bağlı hipofizer yetmezlik, radyoaktif iyot tedavisi sonrası ve tiroit bezi inflamasyonu gibi nedenlerle ortaya çıkabilmektedir.
Unutkanlık, depresyon, uyku hali, halsizlik, yorgunluk hissi, hipertansiyon, kalp ritminin yavaşlaması, kabızlık, eklem ağrısı, kas krampları, ciltte kuruma, saç dökülmesi, göz kapaklarında şişme, adet düzensizliği, aşırı kanama gibi belirtiler de gösterebilir.
Hipertiroidi olan kişilerde aşırı sinirlilik gerginlik hissi, çarpıntı kalpte ritim bozukluğu, kaslarda güçsüzlük, ishal, kilo kaybı, aşırı terleme, adet düzensizliği, gözlerde şekil bozukluğu, ellerde titreme gibi belirtiler görülmektedir.
ST3, ST4 (tiroid fonksiyon testleri) ve TSH (tiroid uyarıcı hormon testi) dediğimiz kanda bakılan hormon düzeyleriyle tanı konulur. Hipertiroidi tanısında mutlaka tiroit ultrasonu ve sintigrafi çekilmelidir.