Japonya'da giderek artan bir sosyal fenomen olarak ortaya çıkan hikikomori, genç yetişkinlerin veya orta yaşlıların toplumla bağlarını neredeyse tamamen keserek evlerinde izole bir yaşam sürdürdükleri bir durumu ifade ediyor.
Hikikomori olan bireyler genellikle aileleriyle bile iletişimlerini sınırlayarak, dış dünya ile neredeyse tamamen kopuk bir şekilde yaşamlarını sürdürüyorlar. Bu durum genellikle genç yetişkinlik döneminde başlıyor ve bazen yıllarca sürebiliyor.
İş, okul gibi sosyal faaliyetlerden geri çekilme, dijital iletişim araçları üzerinden sosyal etkileşimi tercih etme gibi davranışlar, hikikomoriyi tanımlayan belirtiler arasında yer alıyor.
Hikikomori belirtileri
- Depresyon,
- Evden dışarı çıkmak istememe,
- Bağırarak cevap verme,
- Kimseyle konuşmak istememek,
- İnsanlardan kaçmak,
- Bilgisayar başında yiyip içmek,
- Odadan dışarı çıkmak istememek,
- Uykusuzluk,
- Sosyal yaşamdan kopmak,
- Saldırganlık,
- Arkadaşlıklardan kopma,
- Sürekli bilgisayar başında vakit geçirme,
- Psikolojik bozukluklar,
- Arkadaşlıkları bitirme,
- Sinirlilik ve aşırı stres olarak sıralanabilir.
Bu bireylerin çoğu, toplumla olan bağlarını kaybettikçe depresyon, anksiyete gibi ruhsal sorunlarla da mücadele edebiliyorlar.
Japonya'da bu sorunu ele almak için birçok destek programı ve psikososyal hizmet bulunmakla birlikte, hikikomori olgusu genellikle utanç verici bir tabu olarak algılanabiliyor ve dolayısıyla bu durumu yaşayan bireylerin yardım araması zorlaşabiliyor.