Yapılan araştırmalara göre obeziteye iten basit şeker ve trans yağlı besinlerle oluşan kötü beslenme alışkanlığıyla, rafine, işlenmiş besinlerdeki katkı maddelerinin kanser oluşumunda etkisi çok büyük. Aşırı alkol alımı, düzensiz yaşam, aşırı yağ ve yağlı besin alımı, lifli besinlerin az tüketimi, işlenmiş şarküteri ürünleri gibi tütsülenmiş, dumanlanmış ve tuzlanmış besinlerin aşırı tüketimi kanser riskini arttırmaktadır.
Akdeniz beslenme tipini tercih edin
Akdeniz diyet modelinde, kan kolesterolünü yükseltici doymuş yağın az olması yine diyetin oksidasyona dayanıklı ve kan lipitlerini yükseltmeyen zeytinyağı içeriyor olması, kan pıhtılaşmasını önleyici alfa-linolenik asit ve antioksidanlardan zengin olması nedeniyle kansere karşı koruyucu etkisi bulunmaktadır.
Akdeniz diyeti, Akdeniz'de yaşayan insanların (Fransa'nın güneyi ve Yunanistan gibi) tipik olarak kalp krizi, diyabet, yüksek kolesterol, depresyon ve anksiyete gibi “yaşam tarzı hastalıklarının” çok daha düşük vakalara sahip olduğunu gösteren bir dizi bilimsel araştırmaya dayanmaktadır. Bunun sebebinin ise sağlıklı beslenme normlarından kaynaklandığı düşünülmektedir.
Akdeniz diyet modeli bölgede yetişen sebze ve meyveler, tam tahıllar, baklagiller, kuruyemişler, sağlıklı yağlı tohumlar, deniz ürünleri ve en önemlisi zeytinyağı temelli olmasıyla dikkatleri üzerine çekmekte. Aynı zamanda Akdeniz diyeti yüksek düzeyde antioksidan bileşenler, doymamış yağ asitleri, posa da içermektedir.
Rafine tahıllar, işlenmiş et ve trans yağlar gibi işlenmiş gıdalardan ve şekerden uzak durulan bir diyet sistemidir. Akdeniz diyetinin temelinde kolay ve hızlı kilo vermek ön planında değildir. Dengeli ve sağlıklı beslenme düzeni oluşturma ve uzun vadede sağlıkla sürdürülebilecek bir diyet sistemidir.
Akdeniz Diyeti, diyet sistemleri arasında beslenme uzmanları tarafından en çok tercih edilen ve önerilen beslenme modelidir.