Yapılan araştırmalara göre, çocukluk çağında DEHB olanların yarısından fazlasının erişkin yaşlarda da DEHB belirtilerini göstermeye devam ediyor. Erişkinlerdeki dikkat eksikliği; dikkatin kolayca çelinmesi, odaklanma güçlüğü, unutkanlıklar, güdülenmede yetersizlik, dağınıklıklar ve zaman yönetimindeki sorunlar biçiminde görülebiliyor.
Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Seçil Özoğlu Turhan, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun (DEHB) kişinin zekası ve yeteneklerinden yoksun olduğu anlamına gelmediğini ancak üzerinde durulmazsa kişinin zekâsını ve yeteneklerini sabote edebileceğini söyledi. Uzm. Dr. Seçil Özoğlu, yakınmaları çocukluk döneminde başlayan DEHB için genellikle çocuk psikiyatristine başvurulurken erişkinlerde DEHB olmayacağına dair yaygın bir kanının mevcut olduğunu belirtti.
En yaygın görülen dikkat eksikliği belirtileri
DEHB’li bireylerin odaklanmada, odaklansalar bile bunu sürdürmede güçlük çektiğini vurgulayan Uzm. Dr. Seçil Özoğlu Turhan şu uyarılarda bulundu: “DEHB’li kişilerde görülen problemlere örnek olarak konuşmaları dinleyememe, dalıp gitme, söylenenleri unutma, bir metni okuyamama, ayrıntılara özen gösterememe gösterilebilir. Uzun süre dikkat ve odaklanma gerektiren işler (proje yazma, kağıt işleri) DEHB’li kişiler için zorlayıcı olabilir. Odaklanmanın başarılması sorununun bir diğer yönü de dikkatin aşırı şekilde dağılabilir olmasıdır. Dış uyaranlarla (gürültü, çevrede olup biten olaylarla, zihnine gelen düşüncelerle) DEHB’li kişilerin dikkati kolayca çelinebilir. Bu haliyle çevresi tarafından kendisine doğru konuşulurken dinlemiyor gibi görünebilirler. Tahmin edilenin aksine, aşırı odaklanma kavramı da DEHB'yi düşündürmektedir. Mesela tuttuğu takımın maçını izlerken veya bilgisayarda sevdiği oyunu oynarken DEHB'li erişkinin dikkatini çelmek çok zordur.”
DEHB sendromlu kişilerin genelde ilgi alanlarına girmeyen işlere başlayamadıklarından şikâyet ettiklerini söyleyen Uzm. Dr. Seçil Özoğlu Turhan, “Bu tür insanlar yapmaları gereken işleri son ana kadar erteleyebilirler. DEHB'de zamanın geçişini doğru bir biçimde algılamada ve zamanı yönetmede zorluklar yaşayabilirler. (Zamanı planlayamama, geç kalma, ödevleri zamanında yetiştirememe gibi)” diye konuştu.
Turhan, “Dürtüsellik, düşünmeden harekete geçme, davranışın olası sonuçlarını kestirememe, gecikecek ama daha yararlı bir ödül yerine hemen gelebilecek bir ödülü tercih ederek ödülü erteleyememe olarak tanımlanabilir. Dürtüsellik belirtileri erişkinlerde sabırsızlık, acelecilik, beklemede güçlük (sıra bekleme, karşısındakinin konuşmasını bekleme, trafikte bekleme), ani kararlar alma, riskli davranışlarda bulunma, kontrolsüz para harcama şeklinde görülebilir.” dedi.
Hiperaktivite içsel huzursuzluktan kaynaklanıyor
Temel olarak hiperaktivite hakkında bilgilendirmelerde bulunan Uzm. Dr. Seçil Özoğlu Turhan şunları söyledi: “Hiperaktiviteli çocuklar tabiri caizse düz duvara tırmanabilir ancak erişkinlikte bu durum gerileyerek içsel bir huzursuzluk, uzun süreli yerinde oturamama, oturduğu yerde sürekli kıpırdanma şeklinde kendini gösterir. Sürekli çalışma isteği ya da yoğun spor yapma hali olabilir. Hiperaktivite konuşmaya yansıdığında hızlı ve çok konuşma, konuşurken sözcükleri yutma görülebilir.”
Uzm. Dr. Seçil Özoğlu Turhan, DEHB'nin belirtilerinin herkeste görülebildiğini ancak bu belirtilerin kalıcı, yaygın olması ve kişinin yaşamını önemli ölçüde etkilemesi durumunda tanı konulduğunu söyledi. Turhan, “Depresyon, alkol-madde kullanım bozuklukları, anksiyete bozukluğu, yeme bozuklukları ve kişilik bozuklukları DEHB’ye eşlik edebilir.” dedi.
Eğitim hayatı olumsuz etkileniyor
DEHB’nin kişinin zeka ve yetenekten yoksun olduğu anlamına gelmediğini ancak üzerinde durulmazsa kişinin zekâsını ve yeteneklerini sabote edebileceğini söyleyen Uzm. Dr. Seçil Özoğlu Turhan, “DEHB kişinin zeka ve yetenekten yoksun olduğu anlamına gelmez ancak üzerinde durulmazsa kişinin zekasını ve yeteneklerini sabote edebilir. Tanı konmayan ve tedavi edilmeyen DEHB olan erişkinlerde eğitim, iş ve sosyal hayatları olumsuz etkilenmektedir. Ayrıca iş kazası ve trafik kazası yapma, işsiz kalma, obezite, bağımlılık ve suç işleme ihtimali bu kişilerde artmaktadır. Bununla birlikte dikkatlice sorgulanarak ortaya çıkarılan DEHB'de ilaç desteği ya da bilişsel davranışçı terapi yöntemleriyle kişilerin sosyal, ailevi, mesleki ve akademik işlevselliklerinde önemli bir iyileşme sağlanmaktadır.” diyerek sözlerini sonlandırdı.