Sağlıksız beslenme ve hareketsiz yaşam tarzı, kemik erimesinin görülme sıklığını artırarak, yaşam kalitesini ciddi biçimde tehdit etmektedir.
Kemik yoğunluğunun azalması, kemikleri kırılgan hale getirir ve en sık olarak omurga, kalça ve el bileği gibi bölgelerde kırıklara neden olur. Genellikle belirti vermeyen osteoporoz, ilk kırıkla birlikte kendini gösterir ve bu durum, ciddi ağrılar, kamburluk ve boy kısalması gibi sorunlara yol açabilir. Kalça kırıkları ise çoğu zaman cerrahi müdahale gerektirecek kadar ciddi sonuçlar doğurur.
Önlemlerle korunmak mümkün
Osteoporozun önlenmesi için yaşam tarzında yapılacak küçük değişiklikler oldukça önemlidir. Günlük 800-1200 mg kalsiyum almak, yeterli D vitamini sağlamak ve düzenli fiziksel aktivite yapmak, kemik sağlığını korumanın temel yollarıdır. Ayrıca, sigara ve aşırı alkol tüketiminden kaçınmak da kritik bir rol oynar. Düşme riskini azaltmak için denge ve kas güçlendirme egzersizleri de ihmal edilmemelidir.
Osteoporozu önlemenin en önemli adımlarından biri, risk faktörlerinin farkında olmaktır. Aile öyküsü, önceki kırıklar ve uzun süreli kortizon kullanımı gibi etkenler, bu hastalığın gelişiminde büyük rol oynar. Erken tanı ile tedavi sürecinin başlaması, osteoporozun etkilerini azaltabilir.
Kemik sağlığı için kalsiyum alımına dikkat etmek, fiziksel aktiviteyi artırmak ve düzenli sağlık kontrolleri yaptırmak, osteoporozun önlenmesinde hayati öneme sahiptir. İleri yaşlarda bile bu önlemleri almak, gelecekte karşılaşılacak sorunları büyük ölçüde engelleyebilir.