Üreme hormonlarının üretiminin doğal olarak durması: 30’lu yaşların sonlarına gelince overler daha az estrojen ve progesteron hormonu üretir, doğurganlık azalmaya başlar. 40’lı yaşlarda adet düzenleri uzun – kısa, yoğun veya az miktarda, sık ya da uzun aralıklarla olabilir. Ortalama 50 yaşında overlerde yumurta üretimi durur ve adetler kesilir.
Histerektomi: Sadece rahmin çıkartılıp yumurtalıkların yerinde bırakıldığı durumlarda menopoza hemen girilmez. Rahim olmadığı için artık adet görülmemesine rağmen yumurtalıklar, yumurta ve estrojen/progesteron hormonları üretir. Ancak rahim ile birlikte yumurtalıklarda alınırsa, hasta menopoza girer ve menopozal şikayetler şiddetli olarak ve aniden başlar.
Kemoterapi ve radyoterapi: Kemoterapide kullanılan ilaçlar geçici ve kalıcı olarak yumurtalık fonksiyonlarını bozar. Günümüzde kullanılan kemoterapilerin çoğunda yumurtalık fonksiyonları bir sene içinde büyük oranda geri gelir. Radyoterapi ise over fonksiyonlarını büyük oranda kalıcı olarak ortadan kaldırır.
Primer over yetmezliği: Kadınların yaklaşık %1’i 40 yaşından önce menopoza girer buna erken menopoz diyoruz. Bu, genetik veya otoimmun hastalıklar nedeniyle olabilir, ancak çoğunda belli bir neden bulamayız. Bu kadınlarda hormon replasman tedavisinin en azından doğal menopoz yaşına kadar kullanılması tavsiye edilir.
Belirtileri nelerdir?
Menopoz dönemine yaklaşırken geçen zaman içerisinde görülebilecek semptomlardan da bahseden LifeClub Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mete Güngör, “Düzensiz periodlar yaşanabilir. Genellikle adetler uzun aralıklarla olmaya başlar ve 2-3 ay atlayabilir, sonra tekrar düzene girer. Bazen kısa aralıklarla kanamalar olabilir, bazen de kanama miktarlarında artış olabilir. Bu düzensizlikler içinde bazen nadir de olsa gebe kalınabilir. Bu düzensizlikler her kadında farklılık gösterir, bazen aniden kanamalar kesilebilir.
Vajinal kuruluk, ateş basmaları, gece terlemeleri, uyku problemleri, duygu durumu değişiklikleri, kilo alımı ve metabolizmanın yavaşlaması, cilt kuruluğu, saçların incelmesi ve göğüslerin küçülmesi belirgin semptomları oluşturur” dedi.
tedavi yöntemleri nelerdir?
Menopozun bir hastalık olmadığını ve bu nedenle de medikal bir tedavi gerektirmediğini belirten Prof. Dr. Mete Güngör, “Menopoz sonrası ortaya çıkan kronik şikayetleri önlemek ve hayat kalitesini yükseltmek için çeşitli tedaviler uygulanabilir” dedi ve tedavi yöntemlerini şöyle açıkladı:
Hormon replasman tedavisi (HRT)
Menopoz sonrası görülen şikayetlerin düzelmesi için en etkili tedavi estrojen tedavisidir. Kişisel ve ailesel hikayeye göre düşük doz kısa süreli tedavi hastayı rahatlatmak için kullanılabilir. Eğer rahim yerinde duruyorsa estrojen tedavisine progesteron hormonu da eklenmelidir. Estrojen tedavisi uzun vadede kemik erimesini de önler. Uzun süreli kullanımını meme kanseri riskini artırabilir. Hormon tedavisine sizin için yarar ve zararlarını mutlaka doktorunuzla konuşup başlamalısınız.
Vajinal estrojen
Vajinal kuruluğu azaltmak için vajinal estrojen krem, tablet veya ring şeklinde direkt vajene lokal olarak uygulanabilir. Düşük doz estrojen vajinal dokular tarafından emilir ve kuruluğu, cinsel ilişkideki rahatsızlıkları ve idrar yollarındaki şikayetleri azaltır.
Düşük doz antidepresanlar
Selektif serotonin reuptake inhibitörleri (SSRIs) menopozal ateş basmalarını azaltmak için kullanılabilir. Özellikle estrojen kullanamayan hastalar için ve duygu bozuklukları olan antidepresana ihtiyaç duyan hastalar için kullanışlıdır.
Osteoporozun önlenmesi ve tedavisi
Kalsiyum ve D vitamini kombinasyonları kemik erimesi riskini azaltır. Osteoporoz meydana gelmiş hastalar içinde bifosfanatlar gibi kırık riskini azaltan çeşitli ilaçlar vardır.