“İçimde bir boşluk var,” dendiği zaman, belki de sadece midede değil, ruhunda da bir eksiklik hissediliyor olabilir.
Duygusal açlık, ruhsal ve duygusal ihtiyaçların karşılanmamasıyla ortaya çıkan bir durumu ifade eder. Bu durum, kişinin ilişkilerde, iş hayatında veya kişisel gelişiminde eksiklik hissetmesiyle kendini gösterebilir.
Birçok insan, fiziksel açlığın verdiği rahatsızlık hissine benzer bir duygusal boşlukla karşı karşıya kalır. Ancak bu boşluk, yemek yemekle doldurulamaz.
Duygusal açlık, genellikle ilişkilerdeki eksikliklerden kaynaklanır. Örneğin, sevgi, takdir, kabul görme gibi duygusal ihtiyaçların karşılanmaması, kişide duygusal açlığa sebep olabilir.
Bir ilişkide yeterince sevildiğini hissetmeyen biri, duygusal açlık yaşayabilir. Aynı şekilde, iş hayatında başarı elde etmeyi bekleyen ancak bunu gerçekleştiremeyen biri de duygusal açlık çekebilir.
Kişisel gelişimde hedeflerine ulaşamamak, içsel tatmini sağlayamamak da duygusal açlığa sebep olabilir.
Duygusal açlık, depresyon, anksiyete ve diğer ruhsal sağlık sorunlarına zemin hazırlayabilir.
Bu nedenle duygusal ihtiyaçların farkında olmak ve onları karşılamak önemlidir. Kendini ifade etmek, ilişkilerde iletişim kurmak, duygularını tanımak ve kabul etmek duygusal açlığı gidermede önemli adımlardır.
Duygusal açlık, kişinin iç dünyasında derin bir yara olabilir. İlişkilerde sağlıklı iletişim, duygusal ihtiyaçların karşılanması ve kişisel gelişim çalışmaları, duygusal açlığın üstesinden gelmede yardımcı olabilir.