Yumurtalık kanseri, kadınlar arasında yaygın bir sağlık sorunudur ve özellikle 40 yaşın üzerindeki kadınlarda sıkça görülür. Bu kanser türü, meme kanserinin ardından en yaygın ikinci kadın kanseri olarak bilinir. Occupational and Environmental Medicine adlı bilimsel bir dergide yayınlanan son araştırmalar, bazı meslek gruplarında çalışan kadınların yumurtalık kanseri riskinin daha yüksek olduğunu öne sürmektedir.
İşte son araştırmalarla ortaya çıkan, kadınlarda yumurtalık kanseri riskini artıran meslekler:
- Kuaförler, Güzellik Uzmanları ve Muhasebeciler: Bu meslek gruplarında çalışan kadınların yumurtalık kanseri riski diğerlerine göre daha yüksek. Kuaförler ve güzellik uzmanları, amonyak, hidrojen peroksit, organik boyalar, pigmentler ve ağartıcılar gibi kimyasal maddelere maruz kalırken, muhasebeciler ise uzun süre boyunca hareketsiz kaldıkları için risk altındadır. Araştırmalar, bu meslek gruplarındaki kadınların riskinin diğerlerine göre üç kat daha fazla olduğunu gösteriyor.
- Mağaza Asistanları ve Satış Elemanları: Son çalışmalar, bu mesleklerde çalışan kadınların yumurtalık kanseri riskinin %45 daha yüksek olduğunu ortaya koyuyor. Bu mesleklerde çalışanlar, sık sık kimyasal maddelere ve sentetik liflere maruz kalırlar.
- Terziler ve Stilistler: Terzilik ve stilistlik yapan kadınların yumurtalık kanseri riski, diğer meslek gruplarına göre neredeyse %85 daha fazladır. Bu mesleklerde çalışanlar, polyester lifler, organik boyalar ve pigmentler gibi kimyasal maddelere maruz kalma olasılığı daha yüksektir.
Araştırmada, yumurtalık kanseri riskini artıran faktörler arasında talk pudrası, amonyak, hidrojen, sentetik lifler, polyester lifler, organik boyalar ve pigmentler, ağartıcılar gibi kimyasal maddelere maruz kalma olasılığının daha yüksek olduğu belirtiliyor. Bu meslek gruplarında çalışan kadınlar, bu kimyasal maddelere daha fazla maruz kalma riski taşırlar.
Sonuç olarak, bu mesleklerde çalışan kadınların yumurtalık kanseri riskinin daha yüksek olduğu ve kimyasal maddelere maruz kalmalarının bu riski artırdığı görülmektedir. Ancak araştırmacılar, bu konunun daha fazla çalışmayı gerektirdiğini ve sonuçların kesin olmadığını belirtmektedirler.